18 Şubat 2014 Salı

MRSA veya SARM Bizim ülke on yıldır din/ayet/hadis/ tayyip/HSYK gibi zırvalarla mastürbasyon yapıp hayatı ve kültürü ıskalarken, gavurların gündemi hep değişik oluyor.Sürekli izlediğim fransız/alman TV.lerinde bir yıldır,bıkmadan-usanmadan bir konuyu işliyorlar:SARM veya MRSA Metisilene Dirençli Staphylococcus Aureus (MRSA) bizde sadece “Hastane mikrobu” olarak bilinir.Ama bu bakterinin diğer vukuatlarını bilmeyiz.Türk tıp kaynaklarını taradım:Evelallah,bizim ülkede sadece hastanede var bu bakteri,başka bi yerde görünmüyor. Almanya’da 2008 den bu yana ,hastane dışı,4000 SARM vakası görünüyor ve bunun 6 sı ölümle sonuçlanıyor. Konuyu kısaca şöyle açalım:Penisilin icat oluyor,bir yığın bakteri öldürülüyor ama bu katliamdan kurtulan bazıları,evrimleşerek bir üst versiyona geçiyorlar.Penisilini parçalayan enzim üreten türler ortaya çıkıyor. Evrim deyince ,bir not düşelim ki dinciler de anlasın.Malum,Darwin teorisi okulda yasaklandı,”akıllı ıvır zıvır teorisi “okutuluyor şimdi.Yani mikrobu yaratan Allah,insanlar bunu öldürünce daha akıllısını yaratıyor. Penisilinden sonra gelen tetrasiklin,eritromisin ve streptomisin de zamanla aynı akibete uğruyor:Stafilokok kazanıyor savaşı.Şimdi umut vankomisinde… Streptomisin deyince hemen ekleyeyim:50 yıl önce 30 günlük kürle tedavi edilen VEREM şimdi avrupada ölümcül bir hastalık ,ve bu ilaç bir işe yaramıyor ,yeni nesil antibiyotiklerle ,tedavi aylar sürüyor,hasta ölmezse tabii. Türk kaynakları MRSA “hayvandan geçmez “diyor. Senin hastane mikrobun geçmez tabii,hastanede tavuk/sığır/domuz bulunmaz genellikle,doktor kılıklıları saymazsak. Metisiline Dirençli bu mikrobun kaynağı HAYVANLAR:Tavuk/domuz/sığır çiftliklerinde “Şampuan kullanır gibi,antibiyotik kullanıyor yetiştiriciler”diyor Köln‘lü bir profesör. Burada amaç hayvanın barsak florasını düzenleyip daha fazla et üretmek ve tabii potansiyel hastalıklar. Gereksiz kullanılan bu antibiyotikler,tüm stafilokokları öldürüyor ve dirençli yeni nesil bakteriyi yaratıyor. Bir örnek veriyor almanlar:Çiftçi elini kesiyor,köy doktoru bir hafta sonra enfeksiyona müdahele ediyor,ateş ve bilinç kaybını şehir hastanesi önleyemiyor,uzmanlaşmış hastane adamın kolunu kesip 2 ayda iyileştiriyor. Birde hastane örneği veriyorlar:Basit bir menisküs ameliyatı,bacağın dizden kesilmesiyle sonuçlanıyor. Avrupa şunda birleşiyor:Hayvan çiftlikleri MRSA yayıyor,dışkılar gübre olarak kullanıldığı için sebzeleri mikropluyor ve insanların %30 MRSA portörü.Bir hayvan çiftliğinin havalandırma bacası 10 km2 alana MRSA bakterisi yayıyor.Norveç/isveç bacaya filtre taktırıyor ve antibiyotik satışını reçeteye bağlıyor. Portördeki stafilokokun,bağışıklık sistemi zayıflayınca,ciğer,mide vs.gibi herhangibir organa saldırdığı söyleniyor.(Sıradan doktorlarca tanılanmayan ateşli hastalıklar,ağır gripler vs.) Ben portör değilim diyorsanız yanılıyorsunuz:Sizde hiç folikülit olmadı mı?Yani basit,bir kılınızın dibinin iltihaplanması. Avrupa bir potansiyel felaket salgından bahsediyor.Kaynak amerika/ingiltere olsa “İbneler gene bi aşı gazleyecek onun için milleti korkutuyor” derim.Ama Almanlar bunu söylüyor. Peki bizim ülkede durum ne? Hollandada zorunlu olan antibiogram ,bizde pek sevilmez.Zira doktorlarımız olayı bi bakışta anlar ve 4 değişik ,geniş spektrumlu antibiyotik hemen reçeteye yazılır.Burnunuzun akıntısı geçer ama ileride verem,frengi olursanız bir imama görünmeniz gerekecektir. 30.01.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder