KLEPTOKRASİ + OKLOKRASİ = KLEPT-OKLOKRASİ… Şu TV meddahlarının çıkıp: “Halkımız herşeyin en iyisini bilir….DEMOKRASİmiz gereği SANDIK …” laflarını etmesi ,kafasında biraz beyin kırıntısı olan insanı aptal yerine koymaktır. Dimos-Kratos’taki halk kelimesi ,kürdistan mağarasındaki kekoyu,Konya ovasındaki marabayı kastetmez.Eski Yunan’da bir “Halk” vardır ,bir de paryalar,lumpenler,esirler vs. Eski Yunan’daki ve Roma’daki halk vahşi frigleri,germenleri,vikingleri kapsamaz. Neden çağımızda iskandinav ülkeleri demokrasiye örnek gösterilir? Okuma yazma oranının % 100 olması,orta ve yüksek eğitim seviyesinin %85 olması olmasın? Türkiye’ye gelince neden Akdeniz ve Ege kıyıları cehepelidir,doğusu akepeli? Yani en azından,utanıp “demokrasi” kelimesini zırt-pırt kullanmayalım. Peki ne kullanacaaaz? OKLOKRASİ’ye ne dersiniz? Okhlos-Kratos :Güruh,yığın,vasıfsız kalabalık iktidarı… “Siz isterseniz hilafeti bile getirebilirsiniz..” diyen herif hortlayıp bi durumu görse… Jean Jacqus Rousseau ,”demokrasi ile götü kalkan halk,her boku istemeye başlar,oklokrasi meydana gelir” der.Bu yönetilenler açısından bir tanım.Uymadı ise yönetenler açısından bir tanım verelim: KLEPTOKRASİ’ye ne dersiniz? Kleptes-Kratos :Hırsız iktidarı. Çoban Sülü döneminden bu yana,hırsızlık geometrik olarak arttı. Bu, gelecek yıl sona erecek….İleride tarih şöyle yazacak: 17.nci Türk Devleti: TC (1299-2014) Son yıllarında klept-oklokrasiyi yönetim biçimi olarak seçen türkler 17.nci devletlerini de batırdılar.Doğu illeri kürtler ve ermeniler tarafından paylaşıldı.Hatay ,Suriye’ye geri verildi.İstanbul çevresinde Dükalık kuruldu.Akdeniz bölgesi, buraya önceden yerleşmiş ingiliz ve alman morukların kurduğu mandater rejimle yönetiliyor.Türkler ise Angarada keçi,konyada buğday yetiştiriyor. SONUÇ:Halkınız bi bok bilmez...Yönetim rejiminiz klept-oklokrasidir.