18 Şubat 2014 Salı

KADINLAR KALPSİZDİR:ENFARKTÜS ONLARA PEK BULAŞMAZ. (MI ? ) Beş,on yıl öncesine kadar tıb zanaatı (*) bazı farklar dışında üniseks idi. “Bir insan ve bunun hastalıkları vardır.İstisnası”Osteoporoz kadın hastalığı,kalp/prostat erkek hastalığıdır”.Ancak ,bu varsayım yıkılmışta bizim haberimiz yok. Berlin Charite’den bir kardio-vasküler profesörü şöyle diyor: -Kadınlar küçük adamlar değildir.Bunların kanındaki enzim ve hormonlar,erkektekilerden değişiktir.Kadınlarda yağ dokusu fazla,boyları/kütleleri ise daha küçüktür.Kadın ve erkeklerin hastalıkları ,seksten bağımsız,ayrı bireyler olarak incelenip,tanılanmalıdır.Ancak şimdiye kadar yapılan tüm labaratuar araştırmaları erkek fareler üzerinde yapıldığı gibi üretilen ilaçlarda “erkek” modeline göre yapılmıştır. Bir aspirini örnek alırsak,erkeklere normal olan bir dozaj ,kadınlara aynen verildiğinde “vasküler cerebral kaza”lara sebep olmaktadır:Doz fazla gelmektedir.Yani cinsiyete göre tedavi yapmalıyız. Başka bir alman profesör şöyle diyor: -Adam,romatizma,bel fıtığı ,yok bilmem ne diyen 8 ortopedist dolaşmış.Adamda kadın hastalığı olarak bilinen osteoporoz çıktı..Kemik ölçümü yapmak ,2 yıl boyunca hiçbir uzmanın aklına gelmemiş. Peki kadınlar kalpsiz midir? Enfarktüs,göğüsten sol kola yayılan bir ağrı/sızı ile tanılanır.Erkekseniz bu doğru olabilir ama ya kadınsanız? -Kadınlarda enfarktüs belirtisi böyle değildir.Bu bilinmediği için 3-5 kalp krizi geçiren kadın hemen hemen hiç yoktur.Kadınlar PAT diye aniden kalpten ölür. Öysaki kadınlarda enfarktüs göğüste bir basınç ve halsizlik/yorgunluk ,nefes alamama/nefes darlığı ile baş gösterir.Doksan dakika içinde müdahale edilmezse kalıcı hasar veya ölüm olur. Prof. bir örnek veriyor: -30 yaşında şişman bir kadının nefes alamama problemi vardı,doktorlar nefes açıcı vermiş…Bana geldiğinde, kalbinin %32 sinde enfarktüs nedeniyle doku ölümü olduğunu saptadım.Kaç defa kalp krizi geçirdiğini bilemem. Kanadalı bir kadın profesör ise şöyle diyor: -Sekse göre tedavi yeni anlaşıldı.Dünyadaki doktorlar şimdilik bundan habersiz.Bir sorununuz varsa internette araştırın,kendi tanınızı koyun,doktorunuza gidip ,bunu tartışın..Ben bölye yapıyorum….diyor ve kahkahayı basıyor. 11.02.2014 ************************** (*) Ben her zaman tıbbın bilim değil ,bilim destekli bir sanat/zanaat olduğunu ileri sürdüm.Aynen bir resim sanatı gibi.Ressamın kobalt ile hint yağını karıştırması kimya bilimine girer.Ama ressama bilim adamı diyemeyiz.Mikrobiyoloji bilimdir,doktor iyi sanatkarsa bundan nasıl yararlanacağını öğrenir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder