18 Şubat 2014 Salı

DARBENİN İYİSİ VE ÇİFTE STANDART Tayyip korkusundan doğruları söyleyemez oldu aydın tayfası. Darbenin iyisi vardır kötüsü vardır.Demokrasinin iyisi kötüsü olduğu gibi… Kendine aydın/ulusacı/millici vs denen bir yığın zevat-zerzevat ,moda olduğu gibi “darbeye karşıyız” tiradı irşa ederken: -27 mayıs,12 mart,12 eylül ve 28 şubat ,laflarını sektirmeden tekrarlıyor. 27 mayıs anayasası ,şimdi bile, dünyanın en ileri ve demokratik anayasasıdır. Bu metni satır-satır okumamış öküzler bunu bilemez. Bugün bile,türklerin böyle ileri bir anayasayı nasıl yaptıkları açıklanamamaktadır. Uzun hikaye gene,ilgilenen araştırır…. “Çifte standart” kavramı “aptalları hizaya getirmek” standartıdır. İnsan denen hayvan,koşullara göre düşünür..Zamana ve mekana göre mesela… Özetle,darbenin bir yığın olumlu örneği vardır tarihte ve bunları, biraz beyin namusunuz varsa,korkmadan savunursunuz.Bu çifte standart değil muhakeme yeteneğidir. Buyrun “darbeci” CEMAL AGA’nın mektubu: KARA KUVVETLERİ KOMUTANI ORGENERAL CEMAL GÜRSEL’İN DP HÜKUMETİNİ UYARMAK ÜZERE MİLLİ MÜDAFAA VEKİLİNE YAZDIĞI MEKTUP 03 Mayıs 1960 "Aziz Vekilim, Dün geceki konuşmalarımızın ışığı altında, zatı alinizi memleketin huzur ve istikrarı için alınması lazım gelen tedbir ve kararlar hakkındaki görüşlerimi arz etmeyi milli ve vatani bir vazife bilirim. Sayın Başbakanın açıklamalarını dinledim ve okudum. Bunlarda, benim düşüncelerimin kabulüne müsait bir zemin henüz mevcut olmadığı aşikar olarak belli ise de, yine de düşüncelerimin sizlere iblağının zaruretine inanıyorum. Muhterem Vekilim, Şu hakikati kabul etmek lazımdır ki, Kayseri hadiseleriyle başlayıp son karar ve feci olaylara kadar devam eden vak’alar vatandaş ruhunda derin teessür ve Hükümete karşı telafisi güç hoşnutsuzluklar yaratmıştır. Hele, Ordunun, talebelere karşı akılsızca kullanılması işin vahametini artırmış, Ordu mensuplarında huzursuzluk ve güvensizlik hisleri belirmiş, korkulan şey olmuş, Ordu politikaya karıştırılmıştır. Sayın Vekilim, Bu ahval küçümsenecek, cebir ve şiddetle geçiştirilecek şeylerden değildir. Memleket, Hükümet ve Partinizin düştüğü bu müşkül vaziyeti kurtarmak için sükunetli, fakat ciddi ve cezri tedbirler almak lazımdır. Bu tedbirler şunlar olmalıdır: 1-Cumhurbaşkanı istifa etmelidir. Çünkü bütün fenalıkların bu zattan geldiği hakkında memlekette umumi bir kanaat vardır. 2-Kabinede iyi kabul edilmeyen ve suihalleri bütün memlekette yayılmış bulunan zevat çıkartılmalı, yeni Kabine mutlak dürüst, makul, zorcu değil, adalet ve şefkat hissi taşıyan zevattan kurulmalıdır. 3-İstanbul, Ankara Valileri, Emniyet Müdürleri sür'atle değiştirilmelidir. 4-Ankara Örfi İdare Kumandanı derhal değiştirilmelidir. 5-Son çıkarılan ve tahkikat komisyonları ihdas eden kanun kaldırılmalıdır. 6-Mevkuf gazeteciler af kanunu ile kısa zamanda tahliye edilmelidir. 7-Son hadiselerde tevkif edilen talebeler serbest bırakılmalı, ilim müesseseleri yeniden faaliyete geçmelidir. 8-Şimdiye kadar çıkarılan bütün antidemokratik kanunlar tedricen kaldırılmalıdır. 9-Vatandasın hürriyet ve eşit muamele hakkına mutlak surette riayet edilmelidir. 10-Ordunun meseleleri süratle halledilmelidir. 11-Din istismarcılığından vazgeçilmelidir. 12-Suiistimaller oluyor mu, bilmiyorum, fakat olduğu hakkında umumi bir kanaat mevcuttur ve milletin hükümete itimatsızlığına sebep olmaktadır. Bu gibi kötülüklerin süratle bertaraf edilmesi lazımdır. 13-Müstesna zamanlar ve günler haricinde Hükümet büyüklerinin memleket gezilerinde suni büyük vatandaş toplulukları ile karşılanmaları usulü terk edilmelidir. Muhterem Vekilim, Bu yazdıklarım asla bir parti ve politika mülahaza ve tesiriyle yazılmamıştır. Memleketin durumunun bu tedbirlerin alınmasını zaruri kıldığına inandığım için arz edilmiştir. Sizlerin vatanperverlik ve vicdanlarınıza hitap ediyorum. İyi düşününüz. İyi yapınız. Memlekette çok şeyler yaptığınız muhakkaktır. Fakat, bu asla kafi değildir. Bu yapılan işleri müstemleke idarecileri de yapar, yapıyor ve yapmıştır. Asıl mühim olan toplumun ruhunda yaşama zevk ve azminin geliştirilmesi hak ve hürriyet aşkının kökleştirilmesi ve vatandaş idrakinin yüksek ve necip hislerle donatılmasıdır. Olaylar bu yolda olmadığınızı göstermektedir. Talebelerin hürriyet duygusu ile yaptıkları masumane tezahürata karşı, kıtalar sevk edilmesi ve onların desteği ile emniyet kuvvetlerinin ilim yuvalarının içine kadar girerek talebeleri, profesörleri ile beraber coplarla ve kurşunlarla tedip etmesi, dünyada görülmemiş feci bir şeydir. Bu hengamede kız talebelerin yürekler parçalayan çığlıklarının analar, babalar ve halk ruhunda onulmaz yaralar açacağını ve açtığını anlamamak memleketin huzuru bakımından büyük bir hata ve hazin bir gaflet olduğuna kaniim. Bizim gençlerimizde hak, adalet ve hürriyet duygularının gelişmesinden ve kemalinden memnun olmamız lazım gelmez mi? İstikbali, hissiz, duygusuz, müstemleke ruhlu, yalnız maddeci bedbaht insanlara mı bırakmak istiyoruz? Sayın Vekilim, Maruzatım muhakkak ki çok mühim ve hatta çok cüretkâranedir. Fakat memleket için, Milletin selameti için, Hükümet ve hatta Partinizin kurtarılması için dikkate alınması lazımdır ve hatta çok lazımdır. Saygılarımla! Dip not: Emekli olmak üzere izne ayrılan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel’in yazılı olarak hükümeti uyarmak istediği bu mektup ihtilalden (darbeden) sonra açıklanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder