Köln’deki çocuk hastalıkları hastanesinde YÖK profesörü
olmayan bir madamayı huşu içinde dinliyorum:
Almanyada çocukların üçte biri alerjik hastalıklarla,immün
sistem bozuklukları ile boğuşuyor ve bunun nedeni “medeniyet”.
İnsan organizması mikrobiyolojik yaratıklarla çalışır ve
bunları ayırıp tartarsanız,ağırlıkları, bir vücutta 5-10 kilodur.
Bu canlılar vitaminleri vs parçalayıp bünyeye kazandırır.
Medenileştikçe steril bir dünyada yaşamaya başlıyoruz ,bu da
yeterli çeşitte bakteri,mikrop,virus vs almamamız sonucunu doğuruyor.
Doğumdan başlayalım.Bebek steril bir ortamda yaşıyor ve
vajinal doğumda, annenin tüm mikrop florası ,anında çocuğa bulaşıyor.Ve immün
sistemi anında bunları tanıyor.Sistem bunlarla savaşmayı veya beraber yaşamayı
öğreniyor.
Sezaryen doğumda ise durum farklı.Bebek ,steril bir
ortamdan,hastanenin steril ortamına düşüyor.O anda havada ne mikro canlı varsa
,onlarla tanışıyor.
Sonra 100 çeşit kimyasalla yıkanmış temiz evinize
gidiyor.Vücut ,yararlı bir mikro organizmayı tanımadığı zaman, bağışıklık
sistemi ona saldırıyor ,yetmiyor, hızını alamayıp bazen kendi bedenine
saldırıyor.Al sana enflamatuar romatizmalı,saman nezleli,diabetik bir çocuk…
Domuzlar,inekler,tavuklarla içiçe yaşayan kırsal alan
çocuklarında bunlara pek rastlanmıyor.Saman ve arpa ambarlarında bol
mikromantar,spor vs var.Ahırdaki tezeklerde de öyle.
Değer yönden immüniter sistemin nevraljik merkezi,
barsaklarda bulunuyor.Antibiotiklerin gereksiz alımı,barsaklardaki mikro
biyolojik çeşitliliği azaltıyor bu da immün sistemi zayıflatıyor.Bazı ailelerin
çocuklara aşırı antibiotik vermesi durumunda ,barsaklar işlevsiz kalıyor ve
“BOK TRANSPLANTASYONU” yapmak zorunda kalıyoruz.Yakın aile ferdinden alınan materyel
homojenize edilip,hastanın kalın barsağına konuluyor ve flora yeniden tesis
ediliyor…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder