MEZARLIKTA ISLIK ÇALMAK

MEZARLIKTA ISLIK ÇALMAK

Karanlıkta mezarlıktan geçerken ıslık çalmak,sizi hortlakların saldırısından korumaz.Veya yüzleşmekten korktuğunuz bir sorun,kendiliğinden yok olmaz ,fakat büyüyerek kucağınıza düşer.Sorun: OLMAYAN KÜRT SORUNU…
VARSAYIMLAR:
1-Teoride iki tür devlet yapısı vardır:Merkeziyetçi devlet ve Ademi merkeziyetçi devlet.Birincisi bizim devlet örgütlenmesi,ikincisi ise kürtlerin önereceği ,belli bölgelere belli konularda özerklik sağlayan,devlet yapısı.Ademi merkeziyetçi devlet ,BÖLÜNME ile sonuçlanır diye bir olgu yok.Kürtlere belli konularda özerklik verilmesi,ayni şartların türklere de uygulanması şartı ile kabul edilebilir.Merkezi yapının zayıflayıp,mahalli idarelere özerklik sağlanması daha demokratiktir:Mesela “EGE ÖZERK BÖLGESİ”DE tayyip benzeri çeteler arazi kapatıp,50 katlı gökdelen yapamaz veya okullarda “Darwin teorisini” yasaklayıp,akıllı ıvır-zıvır teorisini okutamaz.
Buna mukabil”KONYA ÖZERK BÖLGESİNDE” millet çocuklarını rahle kurup,falaka eşliğinde gebertinceye kadar eğitebilirler.Buğday tarlalarını talan edip isterlerse 50 katlı apartman yaparlar ,isterlerse GDOlu patates yetiştirirler.Ormanlarını kesip yarı fiyatına ihrac edebilirler.
Çünkü imar,eğitim,sanayi,tarım vs. politikalarına mahalli meclisler karar verir.Tayyip benzeri çağdışı adamlar başşehire hapsolur ,ancak silah alımlarından aldıkları avanta ile yaşarlar.
2-Irkçı kürtlerin partisi son mahalli seçimleri “referandum,plebisit,her ne derseniz deyin”diye tanımlamışlardı.Seçim sonuçları onlar için felaket oldu:Toplam 1.900.000 kişiden oy aldılar.Toplam seçmen sayısı ise 50.000.000.
Söyledikleri gibi “demokratik” iseler.bu konuyu bir daha açmamaları gerekir.Ama öyle değil anlaşılan:Örneğin adam sandığım Postacı Sırrı,Aysever’e “Ananı şaapıp,ÖRGÜTü yığarım dediğinde maskesi düşmüş oldu.Diğer 3 cazgır ,apo tezgahından geçmiş kadın ise zaten elinde keleş varmış gibi konuştu hep.
3-Seçim öncesi trafik kontrolu yapan kürt gençleri,seçim sonrası yerlerini KELEŞLİ/POŞULU abilerine devretti.Aklı olan kürtler bu heriflere ,yol keserek devlet olunamayacağını,kendi çıkarları için anlatmalı.
4-Sızdırılan MİT/PKK görüşmelerinde bizim mitçi kadın”Şehirleri bombalarla donattınız.bunu biliyoruz” demişti.Pekekenin kravatlıları ise “Çözüm süreci durursa ,cenazeler başlar”diyor.
Silah bırakmayan isyancılarla bir devlet pazarlık yapıyorsa,bu onun savaş alanında yenildiğini gösterir.İsyancıların her dediğini kabul edecektir.Bu devlet görüşmelerde su koyuverirse,silahlar gene konuşur.
Bizim örneğe dönersek,iki milyon kişi ,yetmiş üç milyon kişiyi silahla rehin alıyor.Kafaya silah dayayarak,tehditle yapılan bir anlaşmanın sonu yoktur:Verilen her taviz ,sıraya bir başka tavizi sokacaktır.Peşinen devletin tapusunu vermek,zaman kaybını önleyecektir.
Bu kabul edilebilir mi?
5-Kafatasçı kürtler devlete şantaj yaparken,kafatasçı türkler armut mu devşirecektir.CİA elemanı başkanlarının sözünü dinlemeye devam mı edeceklerdir?
İstanbul ve akdenizdeki 3-5 milyon kürt kökenli vatandaşın durumu ne olacaktır?
Bu insanlar şimdiye kadar kürt ayrılıkçılara ,örgütlü bir HAYIR dememişlerdir.
Anadoluda bir laf vardır:”Hem canım cennette ,hem şeyim şeyde olmaz” derler.
Türkiyenin Irak veya Suriyeye dönmemesi için herkes elinden geleni yapmalıdır.
SONUÇ:
Karanlıkta mezarlıktan geçerken ıslık çalmak,sizi hortlakların saldırısından korumaz.
Seçim geçti,kafatasçı kürtlerin verdiği süre doldu.Kamuoyu ise “AKUT havuza zamanında müdahale etti mi?” gibi hayati bir sorunu tartışıyor.Biraz daha ciddileri ise kılıçdara yumruğu kim attırdı meselesini analiz ediyor.
Kürt sorunu ,iflas eden paradigmaya sarılarak çözülemez.Aydın geçinen kişiler tepkilerden korkmadan düşündüklerini açıkça söyleyip,yeni bir paradigmanın oluşmasına katkı sağlamalıdır.
”Kürtlar eziliyor” veya “böldürmeyiz” klişeleri geçen yüzyılda kalmıştır.Bugün şartlar çok değişmiştir ancak aynı klişeler anlamı hiç düşünülmeden tekrarlanmaktadır.
Aynı kafayla gidildiği sürece muhtemelen çok kan akacaktır.