17 Mayıs 2014 Cumartesi

CEMİL İPEKÇİ PROLETER MİDİR?




Bir arkadaşımın sibirya kurdu var.Seksen kiloluk bir kas yığını.Normal koşullarda sahibini çıtır çıtır kahvaltıda yer,sonra da ”Kocası nerde bunun?” diye etrafına bakınır.
Ama o eğitilmiş,köleliği içselleştirmiş,olmuş bir Köpek.
Ne zaman bana yavşasa onursuzluğu ve gurursuzluğu midemi bulandırır ,içimden bir odunu kapıp kovalamak gelir.
Acıkınca,
-Ay! Bnaa bi kemik veesenze ayol,şindi dşüüp bylıcam valla!
Der gibi bakar,köpeklerin Cemil İpekçi’si yani…
İşçileri dinliyorum gene:
Adam arkadaşlarının cesetlerini taşımış 3 saat,boğulma tehlikesi yaşamış,bedavadan yaşıyor…
Söylediği söz:
-Vardiyayı erken bıraktım,patrona 3 saat borcum var,çalışıp ödemeliyim.
Bir başkası :
-Patronun ekmeğini yedim,nankörlük etmek istemem ama oksijen maskeleri 5 yıldur kontrol kontrol edilmiyordu…diyor.
Bir başkası:
-Çizmelerim çamurlu,çıkartayım da sedye kirlenmesin…diyor.
Bu cümleleri nasıl yorumlamalıyız?
Medya şaklabanları bunu şöyle yorumluyor;
-Ben o çamurlu çizmelerin altını öperim (Yaşar Okuyan)
-Anadolunun dürüst,namuslu ,katıksız evlatları (Nihat Genç)

Elli yıl önce ,bu ülkede işçiler “proleter”iken yüzlerce şiir ,şarkı ve roman yazıldı “Zincirlerini kır işçi kardeşim “diye.

Adamlar yıllarca mapusanede çürüdü.Boşuna…değil…
Mücadeleleri sonuç vermiş:Artık zincir yok ,bankalara taksitlerini ödedikleri “ayfon”ları ,bilmem kaç ekran tv.leri var.
Onlar artık zincirli proleter değil,Stokholm Sendomu yaşayan ,köleliği içselleştirmiş özgür bireyler.
Şimdi anladınız mı Halife neden gitmez?















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder